Sofi Tukker

Sofi Tukker denilince kulağa tek bir kadın şarkıcı gibi geliyor ancak onlar, 2014 yılında Sophie Hawley-Weld ve Tucker Halpern tarafından kurulmuş New York merkezli bir müzik grubu. İlk kez Ekim 2015’te “Drinkee” ile ortaya çıktılar ve müzik listelerini uzun süre domine ettiler. Bu şarkıyla Spotify Viral Charts’ta uzun süre tepede kaldılar. 8 Temmuz 2016’da da “Soft Animals” isimli bir EP yayımlayarak müzikseverlerle tekrar buluştular. Şu anda da en son albümleri “Wet Tennis” yayında.

Sofi Tukker Kimdir?

Grup üyelerinden bahsedecek olursak Sophie Hawley-Weld, 1992 Almanya doğumlu, hayali hep şarkıcı olmak olan ve nihayetinde hayallerine kavuşan bir sanatçı. Tucker Halpern ise 1989 Amerika-Massachusetts doğumlu bir basketbolcu. Sofi, Almanya’da doğmuş ancak Kanada ve İtalya’da büyümüş. Brezilya kültürüne merak duymuş, Afrika yerel çalgılarını öğrenmiş bir sanatçı. Tukker ise, profesyonel bir basketbolcuyken bir gün ciddi bir sakatlık geçirerek sahalara veda etmek zorunda kalmış. İyileşme sürecinde de zaten ilgi duyduğu elektronik müzik ve DJ’lik üzerine kendisine bir yol çizmeye başlamış.

Sofi Tukker’in Tanışma Hikayesi

Sofi ve Tucker ikilisinin tanışması Amerika-Brown’daki üniversite yıllarına dayanıyor. Tanıştıklarında Sofi daha çok Brezilya menşeli Latin ve Afrika ezgileriyle müzik yaparken Tukker ise house müzik DJ’liği yapıyormuş. O zamanlar Sofi bir sanat galerisinde bossa nova çalan bir grupla birlikte çalıyormuş, Tukker da bir gün sanat galerisindeki bir etkinliğin after partisinde DJ’lik yapmış. Ve Tukker etkinliği, Sofi’nin bir şarkısını remiksleyerek bitirmiş. Sonuç herkes tarafından beğenilince beraber müzik yapmaya karar vermişler. O günden beri de ayrılmamışlar.

Müzik İçin İlham Kaynakları

Sofi, müziğinin en büyük ilham kaynağının yoga olduğunu söylüyor. Yoga felsefesini hayatına ve müziğine entegre eden Sofi, aynı zamanda yoga eğitmenliği de yapıyor. Her konser öncesi mutlaka nefes egzersizleri yapıyor. Tukker ise “hayatının ve müziğinin harekete bağlı olduğunu, en sevdiği şeyin bir partide DJ’lik yapmak olduğunu dile getiriyor. Hatta bazen ormanda yürüyüş yaparken duyduğu bir sesi kaydedip şarkılarında kullanabiliyor. İkilinin yaratım süreçleri çok farklı ancak orta noktada buluştukları anda birbirlerini tamamlıyorlar adeta. Sizi tanımayanlara ne söylersiniz diye sorulunca “birbirinden aşırı derecede farklı ama bir araya gelince çok eğlenceli bir kombinasyon” yanıtını veriyorlar.

İkili, müziklerinin evrensel olduğunu ve mümkün olduğunca her kültürden beslenmeye çalıştıklarını ifade ediyor. Böylece soundlarının çok zengin olduğunu söyleyebiliriz. Zaten bu yüzden onların müziğine coğrafi bir sınır çizmek çok zor! Mesela çok sevilen “Matadora” da Bolivya’ya ait bir enstrüman olan “charango”yu kullanmışlar. Müziklerinin tabanlarında house müzik var ancak onu Afrika ve Latin ezgileriyle harmanlıyorlar. Müzik camiası onların müziğini “Jungle Pop” olarak tanımlıyor.

Sofi Tukker Nasıl Tanındı?

İlk EP’lerinde yer alan “Johny” isimli parça FIFA’nın 2017 sürümünde yer aldı. “Best Friend” parçası ise Apple tarafından iPhone X reklamlarında kullanılmak üzere seçildi. Bu gelişmeler SOFI TUKKER’in daha geniş kitleler tarafından tanınmasını sağladı.

2017’de “Drinkee” ile en iyi dans şarkı dalında, 2018’de de “Treehouse” adlı stüdyo albümleri ile en iyi dans/elektronik albüm dalında Grammy adaylığı kazandı.

2019 yılının mart ayında İstanbul’da verdikleri konser çok ses getirmişti. İkili hem İstanbul’a hem de İstanbul’daki konser kitlesine hayran kalmışlardı. Özellikle de İstanbul’un tarihi yerlerini gezen ikili, Instagram’da bol bol paylaşım yapmışlardı.

Sofi Tukker’in Projeleri

Bir başka konudan bahsedecek olursak; SOFI TUKKER, “Animal Talk” adını verdikleri bir sanatçı kolektifine önderlik ediyorlar. Seyahat edip gezerken bir yandan da gerçekten çok yetenekli olan, hayallerini gerçekleştirmek isteyen ancak cesaret bulamayan sanatçılara o cesareti verip destek oluyorlar. Birbiriyle çeşitli proje fikirleri oluşturup beraber eğleniyorlar. Herkesin kazandığı bir oluşum bu anlayacağınız.

İkilinin oldukça yardımsever olduğunu da söyleyebiliriz. Bir uygulama üzerinden başlatılan bir eğitim vakfına “genç kızlar için eğitim bursu” etkinliğine katılan ve bağış yapan kişilerle İstanbul’da yapacakları konser sonrası kulislerinde buluşacaklarını bir video çekerek açıkladılar. Ve bunu gerçekleştirdiler.

Pandemi döneminin, eve kapandığımız günlerin en aktif sanatçılarındandı Sofi Tukker. Instagram’da hemen her gün canlı yayında DJ setleri yaparak sıkıcı karantina dönemine renk kattılar. Milyonların katıldığı canlı yayınlarla 2020’nin en çok canlı yayın yapan ikinci sanatçısı oldular. Günlerden bir gün Zorlu PSM’in Instagram hesabından canlı yayın gerçekleştirdiler. Bu yayına dünyaca ünlü Türk DJ Mahmut Orhan da katıldı. Mahmut Orhan, ikilinin “Swing” adlı şarkısını remiksledi.

Yayın sonunda beraber çalışma dileklerinde bulundular. Daha sonra “Drinkee” de Mahmut Orhan tarafından remikslenmiş ve çok beğenilmiştir. Geçtiğimiz aylarda da SOFI TUKKER & MAHMUT ORHAN olarak “Forgive Me” adlı tekli projeyi yayımladılar. Kısa sürede 2 milyon görüntülemeye ulaşan bu şarkı da müzikseverler tarafından çok beğenildi. Ayrıca klipte Tofaş arabaların ve Türk bayrağının kullanılması da ikilinin hem Mahmut Orhan’a hem de Türk dinleyicilerine yaptıkları hoş bir jest oldu.

Sadece Mahmut Orhan ile değil, başka sanatçılarla da tekliler çıkarttılar. Inna ile beraber çıkarttıkları “It Don’t Matter” çok beğenildi ve yüksek izlenme sayısına ulaştılar. John Summit ile çıkarttıkları “Sun Came Up” da oldukça beğenildi. “Best Friend” , “Purple Hat”, “F*ck They”, “Swing” “House Arrest”, “Mon Cheri”, “Original Sin” gibi parçalarıyla da dansseverlerin listelerine eklendiler.

Wet Tennis Albümü

Ve son olarak “Wet Tennis” albümleri ile karşımızdalar! Albümün birkaç kesitinde Portekizce şarkı sözleri oluşturmalarına yardımcı olan Brezilyalı şair Chacal ile de işbirliği yapmaya devam ediyorlar. İlk albümlerinde olduğu gibi bu albümde de ukulele gibi, perküsyon gibi daha çok Afrika ve Latin kökenli enstrümanlara house müzik aşısı yapmışlar.

Böylece karışık ses kaynaklarının bir araya gelerek muhteşem bir senkron oluşturduğuna şahit oluyoruz. Albümü dinledikçe yaşayacağınız serotonin patlamalarına hazırlıklı olmalısınız! Ayrıca lbümde yer alan ilgi çekici parçalardan biri “Kakee”ye klip çekildi. Bu klip kısa sürede yüksek bir tıklanma sayısına ulaştı. Bir diğer ilgi çekici şarkı “Larry Bird”. Bu şarkı da nefesli çalgılar ve davulların müthiş bir kombinasyonunu oluşturuyor. “Wet Tennis” ile bize 35 dakikalık bir dans partisi düzenlemişler diyebiliriz. Global, sevgi ve coşku temalı bir parti gibi düşünün.

Onları daha önce hiç dinlemeyen birine müziklerini üç kelime ile anlatacak olursak: Eğlence, dans ve şehvet! diyebiliriz. Onları dinlemek; Brezilya ve Afrika ruhunu damarlarınızda hissetmek gibi… Tropikal bir ormanda gezinmek gibi… Hem çeşitli kültürlerden hem de 90’ların house müziğinden etkilenen, jungle pop deyince akla ilk gelen ikili, her konserlerinde müzikseverlere unutulmaz bir dans gecesi yaşatıyor.

Sıra dışı hitlere imza atan ve artık dans pistlerinin vazgeçilmez ikilisi olan SOFİ TUKKER şu an “The Wet Tennis” albümlerinin adını verdikleri turnede. Ve bu turne kapsamında 3 ayrı şehrimizde konser vermek üzere Türkiye’ye tekrar geliyor.